GÖRÜYOR MUSUN?
Uyuşturulmuş gibi hissediyorum kendimi.. bu akşam, bu sabah.. tüm zaman dilimlerinde, iliklerime kadar yorgunum.. başım ağırlaşmış, taşıyamıyorum. Şimdi hangi yastıkta, hangi omuzda dinlenir ruhum; adresi bilmiyorum..insanları görüyorum. Ve izliyorum onları, gözümü bile kırpmadan. Sayısız fotoğraflar, sayısız anılar canlanıyor gözümde. Hatta onların ağızlarından çıkan cümleler bir resime bile dönüşüyor çoğu zaman.. öyle çok’sunuz ki, öyle fazlasınız ki.. ve göründüğünüzden fazlasını görüyorum, sizde.. kahretsin diyorum. Kahretsin.. bir sürü insan görüyorum, hepsini görüyorum.. en içine kadar, kalplerinin tüm odalarını, arşivlerini ,teraslarını, ıssız ormanlarını,renkli bahçelerini görüyorum. Tüm insanları, görüyorum.. hepsi, her yerde. Öyle fazlalar ki..
Ben artık insan görmek istemiyorum, konuşulanların, yapılanların arka fonunda çalan müzikler, o sesler cezb etmiyor artık beni. Kahretsin! Görüyorum, gözlerimi kapatıyorum. Kulaklarımı kapatıyorum. Her şeyi biliyor ve görüyor olmanın korkunç acısı içinde, insan aramıyorum. İstediğim şu koca dünya da yalnızca insanlık, diye bir mum yaktım …
Tanrım, bu rüyadan uyandır beni dediğimde, yüzümü yakan gözyaşlarımla gözlerimi açtığımda. Bana bakan “sen”… ne büyük lütuf dedim kendime. Dünya senin gözlerinden, dünya senin insanlığından ibaret. Dünya da kimse olmasa şimdi, biz tüm dünya etmez miyiz? Bizden çoğalmaz mıydı insanlık? Bir adama adem olduğunu hissettirmek, bir kadına dünya da ki tek Havva demekti mesele, dünyayı güzelleştiremeyeceğimi ve insanları eskisi kadar sevmediğimi anladığım gün; dünyamı güzelleştirdiğini anladığım gün’dü aynı zamanda.. Burnumuzun ucunu göremediğimiz an’lardan geçerken, insanlığın bir tek sende kaldığını anladım… içim’din sen benim, içim’den bildim…
Yorumlar
Yorum Gönder