AŞIK


Aşkın sırrı neydi? Ya da aşk neydi? Yüzlerce; milyarlarca tanımı yapılabilir elbette her birimiz tarafından...
Benim için aşkın sırrı; cehennemin kör ateşlerinden kaçmamak; bilâkis üzerinde yürümektir. Ve aşkın bir sırrı; bir sınavı daha var ki, o hepsinden Çetin... 
o sınav ki; kor ateşlerin üzerinde yürümekten çok daha acı...
Bir diğer sırrı; aşkından başka bir cenneti arzulamamak ve hatta düşlememektir...
Maşuğuna değil, kendine ihanet etmemektir aşkın bir diğer sırrı ...
Eğer ki sen; Aşk ile bir olduysan şayet; Sen O isen; ve tabi O da Sen ise...
İşte; kendine ihanet etmemektir mesele.. Aşkın en Çetin sırrı budur. Lime lime eder düşüncelerini, git gellerle yaşıyorsan. Sen Aşık falan değilsin. Aşıkken; bir cehennemde yandığını bilsen dahi; cennete göz değdirmemektir, iç çekmemektir Aşk bir başka yer için... 
Maşuğunun dizlerinin dibinden kımıldayamamaktır Aşk. 
Onun dizlerinin önünden; dizlerinin bağının çözülmesidir adeta ...
Kavrulmaktır; her şeyden kaçıp O’na sığınmaktır Aşk...
Aşkın sırrı hem Ben olmakta; Hem de Sen olmakta ...
Söyle bana sen kimsin? Aşık mısın? Sen kiminsin? Kiminle yeniden geleceksin dünyaya? Kiminle yeniden dirileceksin? Kiminle yanacaksın cehennemde? Kiminle yıkanacaksın cennetin ırmaklarında? Aşkından başka bir cennet düşlediysen şayet; hiç kimseyle yeniden gelmeyeceksin dünyaya... Hayatın geçerken son nefeste gözlerinin önünden; hangi gözler gelecek gözlerinin önüne ? Bu yalnız sayısız insanlar olsa da hayatında; yalnız öleceksin... yalnız gömüleceksin... Bir Seda çınlayacak o gün gökyüzünde “ İki cihanda da seninleyim; seninim” ...
Bir tek O duyacak çınlayan o sedayı...
Ama nafile ...
Öldüğünde mezarına dahi gelmeyecek bir aşk kalacak geriye ...
Sana gelmeyecek adımlar kalacak geriye...
Çünkü sen bir Aşık değilsin!
Sen bir katilsin! Kendi hayatının celladı; hayal hırsızı...
Dünyanın tüm nimetleri; hiçbir cennet o içindeki boşluğu dolduramayacak; sende kimsenin içindeki boşluğu dolduramazsın... 
Maşukunun içinden; başka bir kalbe doğru yürümeye, düşlemeye başlayan Aşık! 
Sen Aşık değilsin...
Maşuk; içindekini içinden atıp; Umut’a yürüyor...
Gözlerine; onun gözleri düşünceye dek’ O’ anı düşle ...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÜNAYDIN’ Sevgilim

MİSAFİR

GERİ DÖN'