BİR'AN DA...
Hayatlarımızın an'lardan ibaret olduğunu; küçücük anlarda hayatımızın altının üstüne gelmesinden veya tam tersi iyileşmesi işte o küçücük an'lara bağlı...
Çok sevdiğiniz birinin ölüm haberini aldığınızda veya büyük ikramiye size çıktığında,iş bulduğunuzda, kovulduğunuzda, aşık olduğunuzda, terkedildiğinizde hiçbir şey eskisi gibi değildir artık sizin için...
Hepimizin hayatlarının anlardan ibaret olduğunu elbette kendinize daha pek çok örneklerle çoğaltabiliriz.. O küçük an'larda oluyor ne oluyorsa...
Her an'ın farkında olma bilinciyle yaşamak lazım...
Gözünün içine bakarak yalan söylediğinizde; artık siz aynı kişi değilsiniz. Karşınızdaki de o kişi değil..
An'ı kurtarmamalı.. An'larımızı en doğru haliyle yaşamalıyız. Kırık sürahidesu durmaz, akar durur öylece... Neden eksildin diyemezsin..
Dikkatlice etrafımıza baktığımızda sizde çok iyi göreceksiniz ki; hepinizi en çok kıran üzen kişiler;sizi sonsuz sevdiğini söyleyen insanlar..
"Sen beni bıraktın" diyenler olacaktır hayatınızda. Sanki su durağandır ve siz bir macera arıyor gibi davranırlar adeta size...
En acısı da bu kişiler empatiden yoksundurlar ve asla kendi yaptıkları kötülüklerin farkında değillerdir. Kendilerini, kendilerine haklı çıkarmak için;sonsuz yalana başvurabilirler. Herkesi bu yalanlara inandırabilirler. Ve en acısı kendileri de kendi yalanlarına inanırlar...
Bir an'da mahvolur o rüyalar. Kabusa döner her şey. Siz yerleşmek için planlar yaparken; kendinizi bavulunuzu toplayıp giderken bulursunuz..
Her şey birbirine geçer bazı anlarda.. Olayların dışına bile çıkamayız, öylesine gömülmüşüzdür içine. Duyduklarınız, gördükleriniz nasıl yani? Bu kadarı da olur mu dediğiniz her şey; bir bir önünüzde duruyordur.
Bir dağ vardır artık üzerinizde....
Her yer karanlık; nefes almak bile güç gelir..
Bir zamanlar en yükseğe çıkıp manzarayı izlediğiniz o dağın altında kalmak ne acıdır..
Bir an'da olmuştur hepsi..
Üzerime dağ da yıkılsa; derin bir çukura da düşsem; ellerim paramparça olana kadar çıkacağım buradan demelisin kendine ...
Daha güçlü olacağım...
Yıkıla yıkıla en sonunda o "dağ" ben olacağım...
Çok derinliği olan bir yazı. Anlamak için empati yapabiliyor olmak gerek. Yazabilmek için de öyle.
YanıtlaSilen hoş duygu söylemek istediklerimizin, söylemek istediğimiz şekliyle anlaşılması; teşekkürler
Sil